Akademisyen

1.’’Örnek Doktor’’(Årets Kärndoktor) Harun Uzel

1973 Ankara doğumlu olan Dr. Harun bey, ilköğretimini Konya´nın Kulu ilçesinde tamamladıktan sonra 1999 yılında İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi´nden mezun oldu. 2001 yılında eşi Elif Hanım´la evlenmiş olup ve halihazırda 3 çocuk babasıdır.

2003 yılının ekim ayında İsveç’e yerleşen Dr. Harun bey Nisan-2005 ´ten beri Skövde şehrinde ikamet etmekte ve Kärnsjukhus´te görev yapmaktadır. Şu an halen Internmedicin ve Kardiologi bölümünde ihtisas yapmaya devam etmekte olup kariyerine önümüzdeki Eylül ayından itibaren Sahlgrenska Universitesi Tıp Fakültesi´nde öğretim görevlisi ünvanını ekleyerek emin adımlarla yoluna devam etmektedir.

2012 yılında Skaraborg eyaletinde, meslek hayatına yeni başlayan doktor adaylarının oluşturduğu ödül komitesi tarafından yılın örnek doktoru seçilen Dr Harun Uzel ülkemizi ve halkımızı İsveç’te en güzel şekilde temsil eden örnek insanlarımızdan biridir. 1990 yılından beri verilen ve bu eyalette gelenekselleşmiş olan, bugüne kadar sadece isveçli doktorların aldığı bu ödülü Harun bey geçtiğimiz yılın sonunda ilk yabancı doktor olarak alma başarısını göstermiştir.

http://www.haberisvec.com/haber/2821-gundem-isvecte-turk-doktoru-buyuk-odule-layik-goruldu.html

http://www.haberturk.com/saglik/haber/796066-isvecin-ornek-doktoru-bir-turk-oldu

http://www.skovdenyheter.se/nyhet/27176/uzel-karndoktor-prisad

2. Bir İstanbul beyefendisi Dr.  İhsan Şarman’ın İsveç Tıp Sistemine Katkısı

İstanbul’da doğdum, yıl 1948 Mart ayı. İstanbul’da doğmuş olmam gelişen yeni Türkiye’nin tipik bir örneğini göstermekte. Babam Mehmet Haşim esasen doğulu, Antakya’da doğmuş, gençliğini kendi babasının görevi dolayısıyla o zamanın Osmanlı İmpartorluğu sınırlarında olan Yemen’de geçirmiş ve imparatorluğun çöküşü bitiminde ailesiyle beraber İstanbul’a göç ediyor.

İstanbul İngilizler tarafından 1918 yılında işgal edildiği vakit o genç bir subay. Annem Bedia ise Balkan Harbi sonrasında Balkanlar’dan Türkiye’ye göçen bir ailenin İstanbul’da doğmuş olan bir kızı. Babam, hukuk yüksek eğitimini seçiyor ve yeni cumhuriyete hakim olarak katkı veriyor; önce Gaziantep’te sonra Ankara’da. Ailenin, yeni başkent Ankara’da kurulu bir yaşamı bırakıp İstanbul’a gelmesi 1946 yılına rastlıyor. Bunun sebebi benden 10 yıl önce doğmus bir kızlarını kızamık hastalığından kaybetmiş olmaları.

Benim çocukluğum İstanbul’un ortasında, ama yatılı olarak, Galatasaray okulunda geçti. Galatasaray okulu, eğitimini Fransızca olarak veriyordu ve ben böylece 2 dilli oldum. Liseden mezun olmamın arkasından, 1967 yılında bir arkadaşımın aracılığıyla İsveç’e geldim ve Uppsala’da geçirdim ilk yılımı.

Gayem yoğun yatılı okul yaşantısından sonra öğrenmiş olduğum batı dilini geliştirmek ve sonra Türkiye’ye dönüp üniversite eğitimine başlamaktı. Fakat 1970 li yıllar Türkiye’de çok çalkantılı olduğundan dönüşümü hep birer yıl erteledim. Bu ertelemeyi boş geçirmemek için Uppsala’da Üniversite eğitimine girdim. Önce biyokimya ile başlayıp 1972 de Stockholm’daki Karolinska Tıp Fakültesine geçtim. Bu geçişler hep barajlıydılar fakat benim başarı kazanıp, kendimi gösterme içgüdüm bana hep yeni yollar açtı.

1977 yılında Tıp fakültesinden başarıyla mezun olup resmen Tıp doktoru oldum. Gayem gene Türkiye’ye dönmekti. Önce stajımı tamamlayacaktım. Bu dönem gençtim ve aile kurmak doğal bir yön açtı ve böylece 2 çocuğum oldu. Eşim İsveçliydi ve burada bir mesleği ve işi vardı. Bunlar benim Stockholm’da kalmamı açıklayan unsurlardır.

Stajım sırasında çok eskiden beri düşlerimde olan çocuk hastalıkları bölümünde uzmanlığa başladım. Bu benim yönümden çok başarılı geçti. Uzmanlığımı Huddinge hastahanesinde yaparken o zamanlar Türkiye’den gelmiş birinci kuşak göçmenlerin çocuklarını bol bol görüyor ve tedavi ediyordum. Pediatri uzmanlığım sırasında beni en fazla etkileyen dal erken doğan bebeklerin bakımıydı. Bu bölüm hızla gelişmekte ve hem teknoloji hem bakım yönünden sınırlarını aşmaktaydı. Bu dalla karşılaşan her genç doktoru çok cezbeden bu durum beni de büyüledi ve 1980 lerden beri kariyerimi Prematüre doğmuş (erken doğmuş) çocukların bakımına adadım.

1980 yıllarda bu çocukların bakımın daha rahat ve sağlıklı geçirmelerini sağlayan, ısı yataklarının gelişmesi projesinde oldukça yoğun ilmi çalışmalar yaptım. Bu 1991 de doktora tezimi vermeme kadar sürdü. Benim merakımı kurcalayan konular yalnız bununla kalmadı. Prematüre doğmuş çocukların solunum yolları yetmezliğinin daha çabuk iyileşmesine yardimci olan Sürfaktant tedavisini Stockholm’da ilk uygulayan ekibin içindeydim. Bunun yanı sıra cemiyetin alt tabakalarında bulunup narkotika bağımlılığına tutulan kadınların gebelikleri benim büyük ilgimi çekti. Bu insanlar da hamile kalıyorlar ve çocukları doğuyordu. Bu çocukların gelişmesi riskliydi ve bunlar hakkında İsveç’te fazla çalışmalar yoktu. Ben buradan hareket ederek, bu konuları kamu oyunun gündemine getirdim. Alkol ve bağımlılık yapan uyuşturucu maddelerinin kullanılması sırasında olacak bir hamileliğin zararlarının tanımlanması, önlenmesi hakkında 100 lerce İsveç’li ebe ve doktorlara eğitim kampanyalarına katıldım. Bugüne kadar yapmış olduğum tüm araştırmalar 20 tane ilmi bildiri olarak tıp dergilerinde yayınlandı.

Kariyerimin son 10 yılında Stockholmun büyük hastahanelerinden olan Södersjukhuset’in yeni doğan bakım servisinin şefliğini yaptım ve onu 2013 yılının mart ayında başka bir meslekdaşa devrettim. Şimdi emeklilik yaşına varmışken gene aynı hastahanenin ana sütü bankasını yeniden düzenleyip çocuk kliniğinin bünyesine geçirdim. Bundan önce bu üretim tamamıyla teknik olarak hastahanenin eczanesinde yapılıyordu.

Tıp eğitimine başladığım 1972 yılından beri tam 41 yıl geçti. Bu çok dinamik geçen zaman sırasında, erken doğan, hastalıklı doğan bebeklerin iyileşmesi, sağlıklı yaşaması için yapılan gelişmelerde katkım olduğundan kendimi çok mutlu hissediyorum. Meslek hayatımı bir bayrak yarışı olarak görmekteyim. Koşmuş olduğum parkuru en iyi şekilde koşmak için döktüm terlerimi. Hayatta istenildikten sonra yapılamayacak şey, çok az geriye kalıyor. Başarının sırlarını benim açımdan şöyle sıralamak isterim: önce, ortaya atılması gereken bir hedef, sonra kullanılması gereken enstrümanlar azim ve sabır, ve son olarakta sonu tükenmeyen büyük bir merak.

http://www.locum.se/upload/Om%20Locum/Locum%20Rum/Rum%20nr%201%202013/Rum_1_2013.pdf (Sayfa 20)

http://www.haberisvec.com/haber/1683-hi-roportaj-doc-dr-ihsan-sarman-hamilelikte-alinan-alkol-bebeg.html

3. İsveç Entelektüel Dünyasında Başarılı Bir Profesörümüz Umut Özkırımlı

1970 yılında Ankara’da doğdu. Orta ve lise öğrenimini Saint Joseph Fransız Lisesi’nde yaptı. 1994 yılında Boğaziçi Universitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olan Özkırımlı, yüksek lisans eğitimini The London School of Economics and Political Science’da, doktora eğitiminiyse İstanbul Universitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde tamamladı. 2005 yılında Doçent, 2010 yılında da Profesör ünvanını alan Özkırımlı halen Lund Universitesi Ortadoğu Araştırmaları Merkezi’nde “Modern Türkiye Araştırmaları” Profesörü görevini yürütmektedir.

Özkırımlı ayrıca Kopenhag Universitesi Modern Avrupa Çalışmaları Merkezi’nde Onursal Profesör, The London School of Economics Avrupa Enstitüsü’nde Kıdemli Araştırmacı, Sabancı Universitesi İstanbul Politikalar Merkezi’nde de Kıdemli Uzman olarak görev yapmaktadır.

Özkırımlı’nın daha önce İngilizce olarak yayımlanan çalışmaları arasında Theories of Nationalism (Milliyetçilik Kuramları, 2000) ve Contemporary Debates on Nationalism (Milliyetçilik Uzerine Güncel Tartışmalar, 2005) adlı kitaplar ile Nationalism and its Futures (21. Yüzyılda Milliyetçilik, 2003) adlı derleme bulunmaktadır. Palgrave Macmillan Yayınevi tarafından yayımlanan bu kitaplardan Theories of Nationalism, halen 30’u aşkın ülkede 80’den fazla derste “temel okuma” olarak kullanılmaktadır. Türkiye’de ilk olarak 1999 yılında yayımlanan, 2. ve 3. baskıları ise Doğu ve Batı Yayınları tarafından yapılan kitap bugüne kadar Yunanca, Farsça, Arapça ve Arnavutçaya çevrilmiştir. Özkırımlı’nın Spyros A. Sofos’la birlikte yazdığı Hurst & Co. Yayınevi ve Columbia University Press tarafından 2008 yılında yayımlanan Tormented by History: Nationalism in Greece and Turkey (Yunanistan ve Türkiye’de Milliyetçilik) isimli kitabı ise Το βάσανο της Ιστορίας: Ο εθνικισμός στην Ελλάδα και στην Τουρκία adıyla Yunancaya, Tarihin Cenderesinde Türk ve Yunan Milliyetçilikleri adıyla da Türkçeye çevrilmiştir. Özkırımlı son olarak Theories of Nationalism adlı kitabının genişletilmiş ikinci baskısı ile The Troubled Triangle: Nationalism in Cyprus, Greece and Turkey (Belalı Uçgen: Kıbrıs, Yunanistan ve Türkiye’de Milliyetçilik; Ayhan Aktar ve Niyazi Kızılyürek ile birlikte) başlıklı derlemeyi yayına hazırlamıştır. Her iki kitap da 2010 yılı başında Palgrave Macmillan tarafından yayımlanmıştır.

Son dönemde Kürt sorunu, çok kültürlülük konularına yönelen Özkırımlı’nın 2012-2013 yılı arasında hakemli dergilerde 6 makalesi yayımlanmıştır. Özkırımlı aynı zamanda Spyros A. Sofos’la birlikte Palgrave Macmillan yayınevi için “İslam ve Milliyetçilik” adlı bir kitap dizisinin editörlüğünü yürütmekte, ayrıca Türkiye ve İsveç Modellerinin karşılaştırması üzerine bir araştırma projesini koordine etmektedir.